Çok büyük bir merak içinde aldığım Stefan Zweig ile tanıştığım ilk kitap. Hatta okuduğum birkaç yorumdan sonra yazarın tüm kitaplarını neredeyse alacaktım. Ama dedim ki "Birsen! Hop dur bakalım!" Önce bir kitabını oku bir "Karl Ove" vakası daha olmasın. ŞURADAN bakabilirsiniz bu vakaya :) Karar verdim ki öncelikle bu kitabını okuyacak ve sonrasında diğer kitaplarını alacağım. Fakat alsam da olurmuş yani çünkü kitabı bitirdiğimde tadı damağımda kaldı. Çok sevdim. Bir nefeste bitiriverdim kitabı su gibi içtim adeta.

Kitabı Okurken;

Okurken kitabın bazı bölümleri Türk Sinemasının unutulmaz filmlerini anımsatsa da ilginç bir hikaye var. Anlatımı beğendiğim türden. Olay aslında şöyle başlıyor. Tanınmış bir yazar olan R. doğum gününde isimsiz bir mektup alıyor. Bu gizemli bir kadından. Bir kadın ki genç kızlığından kadınlığına, kadınlığından anneliğine kadar tüm kalbi ve ruhuyla ait olduğu adama kendini tanıtamayan hatırlatamayan bir kadın. Kadının aşkı, masumiyeti, özlemi, acıları, korkuları, yalnızlığını yani yaşadıklarını adeta hissettim diyebilirim. Kendimi kimi zaman kadına acırken ve yazar R.'ye kızarken, kimi zaman da kadına kızıp yazar R.'ye acırken buldum. Yazar R.'ye kızıyordum çünkü gerçek aşk yanı başındayken onu görememiş günü kurtaran ilişkiler peşine düşmüştü. Buna karşın kadının da oğluna bunları yaşatmaya hiç hakkı yoktu. Çocuğum olduktan sonra artık her zaman çocukları düşünür oldum. Onların psikolojileri, nasıl etkilendikleri ve nasıl rahat ettirebileceğimi düşünüyorum hep. Ülkemizde yaşanan olaylarla iyice yüreğim dağlanıyor. Artık Facebook'ta pek birşey okumuyorum. Sadece diyorum ki "Çocuklar melektir. Meleklere dokunulmaz!" Neyse konuyu daha dağıtmadan döneyim kitabımıza ve konusuna. Aşık fakir bir kadın ve kendisinden haberi bile olmayan zengin adam. Konu ve anlatım çok hoşuma gitti zevkle okudum :)

Kitabı Bitirince;

Yazarın diğer kitaplarını mutlaka alıp okumaya karar verdim. Kısacası Stefan Zweig fanı oldum sanırım. Anlatım benim için 10 numara 5 yıldız. Hikaye akıllıca sonunu merak ediyorsunuz sürekli. Sonunda hep bir bomba olay bekledim. Ama daha fazla birşey söylemeyeceğim.

Kitabın Künyesi;

Yazar: Stefan Zweig
Çevirmen: Ahmet Cemal
Yayınevi : İş Bankası Kültür Yayınları , Modern Klasikler
İnce Kapak: 
Sayfa Sayısı: 68
Baskı Yılı: 2016

Kitabın Özet :
Stefan Zweig Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Brief einer Unbekannten) adlı uzun öyküsünü 1920'li yılların ilk yarısında kaleme aldı. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun "gönderen"inin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap vardır: "Sana, beni asla tanımamış olan sana". Kadın büyük tutkusunu hep bir "bilinmeyen" olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır, bu aşk öyküsünde "taraflar" değil, sadece tek bir "taraf" vardır. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Zweig okurunu, bir kez daha, insan psikolojisinde eşine pek rastlanmayan bir yolculuğa davet ediyor. Bu yeni yolculuğun sonunda "mutlak aşk" kavramının şimdiye kadar bilinmeyen kıyılarına varmayı amaçlamış olması da bir ihtimal!

Bu arada @birsenlee instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın!